Posts

Showing posts from 2009

Yeni yıl

Şimdi bu yıl bitiyor yaa, ohhoooo yine dışarda bir kalabalık, dolup taşan havasız, sıkıcı alışveriş merkezleri, havada uçuşan bir sürü yeni yıl planı var ortalıkta.... Hele birbirine hediye almalar, ben kesin yaşlanıyorum, bana o kadar uzak ki artık bunlar, zamanında yapmadım mı yaptım hem de alalarını, günler öncesinden kıyafet aldım, kuaföre gittim, deli paralar harcadım bilmem ne, ertesi gün de bol başağrısı ile uyandım hep o ayrı... Hele birbirine pahalı hediye alan karı kocalar yok mu walla ona o kadar gülüyorum ki anlatamam, sizi kese ortak değil mi arakadaş??Rasoş bana alsa mazallah kızarım, durduk yere alsa daha makbule geçiyor, nitekim bizde öyle, içten gelmece durumları, çok şükür bahaneye gerek yok.... Kabul edin canım siz de, biz daha havalıyız:PP Hele bir de trip yaparlar ya birbirlerine bana hediye almadın, hele o tek taş reklamı tv deki kadın elini sallıyor ya ha bire, adam da anca eşşek kadar billboardu görünce uyanıyo hani karısına tek taş alması gerektiğini!!! Fena si

Az kaldı...

Uzun zamandır merak ederdim, acaba yarın öbür gün işten ayrılmaya karar versem ben de son zamanlarda gördüğüm insanlar gibi mi davranacağım diye... Yani son günlerin umursamazlığı, vurdumduymazlığı, ilgisizliği vs. gibi hareketler sergilermiyim ya da öyle hissedermiyim?? Tamamen işten ayrılmıyor olsam da yine de benim için epey uzun bir zaman sayılır, zira poposunun üstünde oturmak nedir bilmeyen birisi için... Geçen gün annemle yaptığımız klasik gebelik yürüyüşlerimizden birin de kendimi "Anne ben sokakta olmayı çok seviyorum keşke havalar hep güzel olsa ve biz de hep sokakta olsak" derken yakaladım kendimi, tıpkı bir çocuk gibi safça ve içten gelerek söylenen bir şeydi bu annem de gülümsedi sadece... Neyse asıl söylemek istediğim ben sanki hiç işi bırakmayacağım hep böyle sonsuza kadar çalışacağım gibi hissediyorum, sanırım dışardaki hayata özellikle ev hayatına alışmak benim için pek de kolay olmayacak... Ama bebiş gelince her değişecek o ayrı biliyorum... Bebeğin içimden

panic butonu

Pazar günü inceden bir sızı vardı sağ tarafımda böyle böbreğe doğru sanki, gerçi hangi organım nerde artık bilemiyorum...Bekledim tüm gün arada bir geldi gitti, sabah oldu biraz kendimi dinleyeyim dedim, bakalım varmı sızı, sancı... Var biraz..... Dedim en iyisi doktora uğramak sanuçta 1 gün beklemiştim benim için büyük bir başarı!! Bebiş böbreğime baskı yapıyormuş, bak sen hanıma.... Yayıldıkça yayılıyor tabii, organları itiveriyor, koca bebek!! İtsin napalım, o iyi olsun da:)

4444444444444

Image
Bizim oralarda hayat erken başlar... Henüz hava aydınlanmamıştır ve inanın bile kargalar bile ötmemektir. Ben usul usul, sessiz sessiz giyinirken başlarlar kahvaltılarını etmeye.. İşte o zaman anlarım kargalar hakkındaki o sözün ne kadar da doğru olduğunu! Bu sabah camdan baktım yağmur var mı yok mu kontrol etmek için... Sokakta ekmekçi gibi gördüğüm gencecik bir çocuk vardı. Buz gibi havada o saatte iş başı yapmıştı yaşı da en fazla 16 idi... Kendimi Kemalettin Tuğcu kitaplarında falan gibi hissettim. Günün ilk ışıklarına tanıklık etmek aslında güzel... Ama bu kadar soğuk olmasaydı... Sanki hayat beni bebeğin düzenine şimdiden alıştırıyor. Kimbilir belki de gerçekten öyledir, gece zırt pırt uyanmam, sabahın köründe dikilmem başka neyin işareti olabilir ki... Ama işte öğleden sonra bir uyku bastırıyor ki aman diyim... Neyse öğlen uykusuna yatacağım günler de gelicek inşallah... Bu ara yine piskopatlaştım sürekli bebeğin hareketlerini dinliyorum, özellikle geceleri belki de ondan uyku d

Olmadı baştan....

Bu sabah kalkamadım 6 buçukta, dedim biraz daha uyayım, 8 buçuk oldu kalktım kahvaltı ettim, ütü mütü yaptım tam çorabımı giycem (detaya gelll) yok sanki üstüme geldi bir tank çöktü... Bütün enerjimin ayak parmaklarımdan çekildiğini hissettiğim, dedim Rasoşa ben bir garibim gidemiycem işe mişe, ondan da onayı alınca bugünü dinlenmeye ayırdım... Birgün enerjim tavan yapıyor, ertesi gün vinç getirsen kalkamıycam, bu hamilelik gerçekten karışık bir durum üstadım, anlayan varsa beri gelsin... Hem çok eğleceli hem de çok kafa karıştırıcı... Duygu durumunu kontrol altında tutmak gerçekten çok zor... Ben de kendimce bazı önlemler alıyorum: Mesela haber seyretmeyi ve magazin dışında gazete okumayı kendime yasak ilan ettim. Şimdi hiçbirşey umrumda değilmiş gibi numara yapıyorum işe de yarıyor. Saçma sapan dizilere de bakmıyorum artık, zaten en geç 9 buçukta bayılmış olıyorum. 5 sayfa kitap okuyabiliyorum günde en fazla sonra bebişin kıpırtılarını dinleye dinleye uykuya dalıyorum:) Şimdi yalnızı

Başlık bulamadım....

Image
Bu sonbahar hayatımında geçirdiğim en değişik sonbahardı. Şimdilerde geride kalmak üzere... Uzun ve soğuk kış geldi sanki, son 2 gündür hava epey bir soğudu, bu sabah atkı ve şapka takmamdan belli değil mi?? Yağan yağmurla beraber romantik yürüyüşler yapmak ya da ıslanıp ıslanıp sıcacık bir çayı yudumlamak gibi şeyler artık çok gerilerde kaldı zira ya taksideydim ya da serviste... Tek başıma uzun yürüyüşler yapmadan bitiverdi bu sonbahar... Bunlar beni üzmedi tabii ki hiçbir zaman, sadece değişikti işte... İnsan gerçekten gelecekte ne yaşayacağını hiçbir zaman kestiremiyor. Belki en fazla ihtimal verebiliyoruz. Mesela biri bana 2009 yılının 2.yarısını hamile olarak geçireceksin dese asla inanmazdım. Hayatı sanırım bir yere kadar planlayabiliyoruz. Bebeğim olmasını tabi ki çok istiyordum ama kızım sanırım benden çok daha fazla hevesliymiş yanımıza bir an önce gelmek için. Şimdi 7 ay öncesini düşündüm de ne kadar canım sıkılıyordu son zamanlarda, sabah kalkmak akşam yatmak hiçbirşey ist

ohh be

Birazcık değerim olduğunu sanıyordum ama yanılmışım, aslında bir karar vermemde epey yol almamı sağladı son zamanlardaki yaşadıklarım ve gözlerim.... Karar vermiş olmaktan ötürü çok mutluyum.... Üzerimden büyük bir ağırlık kalktı sanki... Oh beee:) (neden yazdım bunu, bu tarihi unutmıyım diye)

Çifte kavrulmuş komplexxx

Hadi bir pazartesi kompleksimiz vardı ona alışmıştık zar zor bir de şu tatil dönüşleri çıktı başıma... Yemin ediyorum tek bir kelime etmek bile istemiyorum böyle günlerin sabahları, ama varya hatırlıyorum bende eskiden böyle şeyler olmazdı ya da bu kadar sert geçmezdi. Hep anlatıcak bişilerim gülecek bir konum daha da önemlisi enerjim olurdu. Şimdi var ya yataktan nasıl zor kalkıp sürenerek giyindiğimi bi ben bilirim.... Ama neyse az kaldı, bugün itibariyle sadece 1 ay daha katlanacağım sonrası gerçekten Allah kerim... Birinin bloğunda okumuştum, doğum izninden sonra işe dönerken ne kadar zorlandığını yazmıştı, bebeğinden ayrılmaktan falan. Ama ilerde gurur duyacağın bir anne olmak istiyorum gibisinden bişiler de eklemişti, ben de eveeettt yaa demiştim, benim annem çalışmadı hiç, tabii ki bu durumundan hiç bir zaman şikayetçi olmadım, her daim annemleydim, hala ona inanılmaz düşkünümdür, son yıllarımdaki en yakım arkadaşım o oldu.... Tabii ki ben de bebeğimin her daim yanında olmak ist

Sislerin ardından

Geçen yıl vizyonda bir film vard, The Fog (sis), hani şu Stephen King'in romanından uyarlanan...Hani şu acayip bir sonu olan. İstanbulun tepesine çöken ve bir türlü gitmek bilmeyen sisin ardından yemin ediyorum bugün yaratıklar falan çıkacak sandım, hayırdır işallah... Hele hele zaten grinin her tonunu bulduğumuz şu Maslak'ta bir tek sisimiz eksikti o da oldu çok şükür, harika bir tablo çıktı ortaya. Gri binaların arasındaki gri gökyüzü ve tam anlamıyla gri bir atmosfer....Üzgünüm ama ne yapsam olmuyor buraları sevicek gözüme hoş gözükücek hiç bir taraf bulamıyorum... Artık trafikten de geçtim, bazen nefes alamadığımı hissediyorum....Hamilelikten mi dersiniz???

Miss gibi

Ferahladı blog walla, kimbilir kaçıncı değiştirişim, terzi kendi söküğünü dikemez hesabı adam akıllı bir iş çıkaramadım, üşengeçlik mi zamansızlık mı bilemedim... Ama yine de fena olmadı :)

Kız bebikliyim bennnn!!!

Dün kızımızla randevumuz vardı, 26 haftayı geride bırakmışınız tamtamına 27 haftalığız artık! Bol bol fotoğraf verdiler bize gene. Ne şanslılar haaa, daha nokta kadarkan ki bile fotoları var, ilerde düşenemiyorum. Gerçi ben bu kadarı da pek sıcak bakmıyorum, bizim küçükken yaşadığımız "acaba fotolar" nasıl çıkmış triplerine ne yazık ki giremeyecekler. O heyecanı çok severdim ben :) Amannn olsun her dönemin kendine göre güzellikleri mutlaka var... İyiyiz, hoşuz da bu bebicik biraz iri mi ne, her yerde bu haftalık bebikler için 800 gr falan yazıyor, bizim ki tam 1 kg olmuş, eee dedim normaldir, maşşallah ben de bir iştah bir iştah yemin ediyorum doyma hissi falan kalmadı. Gerçi doktoruma sorsam hala zayıfım o da ayrı bir olay, ben bu adamı çözemedim. Bir tarafım ona çok güveniyor, artık 3.doktorum güveniyim diyorum... Ona kalsa doğuma kadar kontrole falan gerek yok, onu soruyorum bunu soruyorum kafama herşeyi çok taktığımı iddia ediyor, e yani ilk kez hamileyim nerden biliyim b

Ne de güzel konuşuyosun!!!!

Senin ingilizcene kurban olsunlar mimiklerin birleşince kendimden geçiyorum, fena oluyorummmm!!!!

Neden????

Ben neden facebook a şuh bakışlı fotolarımı koyamıyorum? Neden kiminle ne bok yapsam anında görüntü showuna dahil olamıyorum, Neden langırt oynamaktan keyif alamıyorum, neden insanların ötekini yüzünü görebiliyorum, neden mutluluk anlayışım diğerlerinden çok çok farklı, neden herşeyin bu kadar farkındayım, neden özellikle 10 Kasım da bilmem ne de Atatürkçü kesilemiyorum, neden günaydın demek bile bazen çok zor geliyor, neden insanlar bana bu kadar çok soru soruyor, neden kendimi bişi sanamıyorum, neden bu kadar doğal olmaktan yanayım, neden beni yanlış anlıyorlar, neden kendimi övemiyorum, neden görmezden gelemiyorum, neden kafama bu kadar çok takıyorum, neden kıskanıyorum...ben bilemedim...

Sayın yolcular!!!

Çok sevgili ve de değerli yol arkadaşlarım biricik malum banka çalışanları...Yaklaşık 2 haftadır sizin servisinizle işime gidip geliyorum. Farkındayım son günlerde araç bir hayli kalabalık oldu. Benim erkenden gelip koltuğa kuruluyor olmam belki de kimilerinizi rahatsızlık veriyordur. Zira bazen söylemlerinize kulak misafiri oluyorum, servis de çok kalabalık oldu diye başlayan.... Üstüme alınıyorum ister istemez, malum ben sizden değilim!!Merak edenleriniz vardır bu kız da kim diye... Kalkıp kendimi tanıtamaycağımdan ötürü belki de bu sonsuza kadar kafalarınızda soru işareti olarak kalacak... Sizden tek ricam 2 ay daha beni idare etmeniz... Beni de değil aslında bebişimi.... Ben bu trafikte, bu grip salgının ortasında, bu halimle o toplu taşıma araçlarına binemem ki.... Kendimce bir takım önlemler almak zorundayım, benim evim de sizinkiler gibi işime çooook uzak :( Yollarda perişan oluruz biz ana kız, hem zaten benim ayakta duracak enerjim de olmuyor ki çoğu zaman... Bu geçici bir duru

İsimsiz bebek

Image
Yok, yok, biz bu gidişle bebeğimiz isim falan koyamayacağız. Benim beğendiğimi Rasim, Rasimin beğendiğini ben beğenmiyorum. Ortak birisim de bulamıyoruz, çünkü ortak beğeni olunca sanki birimizden birinin içine daha az sinmiş oluyor. Şöyle yapmaya karar verdik,beğendiğimiz isimleri Bebişin defterine yazıyorum, onu ilk gördüğümüz anda karar veririz diye düşünüyorum. Aslında erkek olaydı ismi hazırdı, aslında unisex bir isim gibi ama ne biliyim yaaa walla bu kadar zor olacağını hiç bilmezdim, özellikle baba çok zor beğenen bir insan olunca... Beni nasıl oldu da beğenmiş diyorum kimi zaman... Şimdi bizim ki yarım kiloyu geçmiş, hafta sonu gördük, bir türlü ellerini yüzünden çekemedi ama, sanki saklıyormuş gibi, ya da utanıyormuş... Artık o ultrasonun mouse u gibi olan şeyi bööle bastıra bastıra fenalık geldi bana, doktora dedim yeter, göstermezse boşver,biz de hayalet gibi birkaç pozla çıktık ordan, aman işin en acayip yani, bize kocaman bir çerceve içinde 24 haftalık bebiğimizin hayalet

VIRTUAL BOY

Tanımadığım etmediğim musicianları dinlediğim kimi zamanlarda kafamda bir tip çizerim, ayakkabıları, pantolunu, saçı başı bilmem ne, bazen tuttururum bazen de fena çuvallarım, yıllar önce sevdiğim bir DJ yi canlı canlı gördüğüm zamanki şaşkınlık gibi... İşim mi yok bu devirde bunlarla mı uğraşıyorum, millet 3G'ye geçti ben hala günaydın mesajları çekiyorum eşe dosta, ,içim mi kurumuş bilemedim.... Neyse diyeceğim şu ki yine birilerini buldum bu çocuklar tam da kafam canlandırdğım gibiler, zenginler kesin ne de olsa o sesleri çıkarmak için iyi bir teknik donanıma sahip olmak gerekir diye düşünüyorum, tabii beni ilgilendirmez milletin bilmem nesi, önemli olan yaptığı iştir, ben beğendim kısacası normalde hiçç şans vermem böylelerine! ama bu sefer verdim ve de pişman olmadım, değerli vaktimden yarım saat gitti ama akşamları eve dönüşte dinleyeceklerim arasında yeni parçalar da var artık, sonra arşiv olayı bir de tabiii... Alllam ya birileri tutsa artık şu elimden yemin ediyorum ilham

The Pixies

Image
Gençliğimin şekillenmesinden büyük emeği geçen gruplardan biridir kuşkusuz The Pixies...( hala 20 li yaşlarımdayım her ne kadar sonlarına da gelmiş olsam) Şimdi bu abilerim, ablalarım turneye çıktılar, eski günlerdeki gibi, ne diyim onları da canlı dinlemek içimdeki uktelerden biridir, zaten o kadar çoğaldılar ki korkarım onları anlatan bir kitap yazacağım ilerde... Umarım benim minik benden çok daha çok şanslı olur ve istediği müzisyeni, hem de istediği ülkede özgürce dinleme mutluluğunu yaşar :)Deliler gibi eğelenerek çığlık çığlığa sevdiği grupları canlı olarak dinler....Eeee ben de bunun için bişiler yaparım artık, daha çok para kazanmak gibi meselaa!!!! Şimdi sabah sabah bulduğum bu güzide linki paylaşıyorum. Kolay gelsin:)

kendinle dalga

AAAA rica ederim, ben hallederim lütfen siz rahatınıza bakın... Ben işe de giderim, evimi de temizlenirim, yemeğimi de yaparım, bebek de yaparım, onu da büyütürüm, kocamla da ilgilenirim, az paraya çok iş yapar sesimi bile çıkartmam, walla ben varya acayip bişeyim. Yani pesss doğrusu dersiniz yaa onun gibi bişeyim... Sonra bir yandan kendimi geliştirmeye de devam ederim, gidemesem bile vizyona hangi filme girmiş, kimin konseri varmı hep biliirm bok varmış gibi, sonra sergileri, festivalleri falan da hiç kaçırmam, yeni çıkan kitaplar, best sellerlar, yeni çıkan albümler hep benden sorulur, sorun sorun bir hele de alın cevabınızı.... Yani kısacası yeri geldiğinde son derece entellektüel, yeri geldiğinde de domestik bir hatun oluveririm şaşırsınız.... Hatta aileme de vakit ayırırım, düzenli olarak yemek yeriz birlikte, kayınvalideler gelsin, görümceler gitsin, kuzenler, halalar falan her hafta görüşürüz... Gün 24 saat derler ya, siz bakmayın ona ne 24 saati ben de 242424 saat... Eeee bu k

The XX

Beni bilenler bilir, öyle her grubu kolay klay sevmem ama sevdim mi ölümüne severim... Mesela bu seneki en büyük patlamalarımdan birini Bat for Lashes la yapmıştım. Aylarca, gecelerce, günlerce onlarla yaıtp kalkmıştım. Yeni bombam ise The XX... Epey bir zaman önce blogların birinden öylesine indirmiştim Crytalised'ı... o zamanlar sallamamıştım, hani bir şarkıya ya da bir müzisyene şans verme süreci vardır ya insanın kendi kendine yaptığı bir şeydir bu. Mesela bunu yapmamıştım. Sonra da buradan teşekkürlerimi bir borç olarak bildiğim Sevgili Reset Magazin yazarları sayesinde The xx'i farkettim. ve yaklaşık 2 haftadır büyük bir aşk yaşıyoruz... Öyle garip şeyler hissediyorum ki, sanki bu kadar dinlediğim sevdiğim bütün müzisyenlerden, bütün şarkılardan, konserlerden birer parçayı onların şarkılarında hissediyorum. Her seferinde hayatımın bir karesi gözümün önüne geliyor. İlk dinlediğimde direkt aklıma The Notwist geldi ki onları da çok severdim,Vokaller çok farklı tabii ama bazı

Söz verin

Çiçekli böcekli kız bloglarının içinde şimdi hangisine baksanız, sonbaharla ilgili ne de güzel yazılar vardır! Yok sararan yapraklar, yok yağmur altında romantizim bilmem ne... Ya bırakın artık demek istiyorum. İstanbul'da artık ne sonbahar ne de başka bir bokun anlamı var. Benim tek anladığım 1 gecede yağmur yağmasıyla, bizim keyif çattığımız semtlerden sadece 1 saat uzaklıktaki bir semtte insanların ölüyor olması. Ve bizim de her zaman ki gibi hiçbişi yapamadan, sanki çok bir matah bişi yapıyormuşcasına ahh ahh wahh dememiz. Hatta bazılarımızın saçmasapan yorumlar da bulunması, anlam veremediğim bir şekilde değişik tepkiler vermesi!! Her defasında hayrete düşüyorum her defasında anlayamıyorum!!! Tek derdimiz Iphone umuz melodisi olsun tamam mı? Orda burda bilmem nerde onu bunu çekiştirmek olsun bir de, ondan sonra da süpersonic lüks semtimize gidelim, ordan da deniz ya da orman ya da her ne boku gören evimiz var işte orda akşam üstü içkilerimizi yudumlayalım. Diğer en büyük der

Lütfen!...

Acaba benim bloğumun adresini bir şekilde bulup, bu yazıyı okuyup, üstüne alınır mısın bilmiyorum ama, lütfen beni arama artık yaa!!! Yani çooookk eskiden tanışıyor olabiliriz, birsürü şey yaşamış olabiliriz, sana göre iyi bir arkadaşlığımız olmuş olabilir ama, bilmem kaç kez beni aradığın halde ben o telefonu açmıyorsam, sen de bu kadar yoğun hayatının arasında, yemeyip içmeyip zaman tutup aylar sonra beni farklı bir numaradan arayıp sonunda o lanet telefonu açmamı sağlıyorsan, ve telefonda sanki daha dün konuşmuşuz gibi gayet sıradan, tonunda hiçbir duygu belirtisi olmayan bir sesle benimle konuşuyorsan sana burdan sadece yuhhh diyorum arkadaşım ya!!!!! Bilmem anlabiliyor muyum? Evlenmen, barklanmam bilmem napman hiç umrumda değil, tıpkı yıllar önce senin umrunda olmadığı gibi... Hadi sana iyi günler

Kanguru Bebiş

Al işte bunlar da Fransız http://www.jeportemonbebe.com/

Bu Fransızların herbişeyi değişik

Rone - Spanish Breakfast from InFine Music on Vimeo .

Leblebi yutmuş solucan olacak mıyım?

Yeni güne başlamak benim için bu aralar ne kadar zor biliyor musunuz? Gözümü açar açmaz mide bulantısı çekmek, zorla birkaç yudum yemek, ardından da onu çıkarmak... Karnım açken de aynı, tokken de aynı. Kusunca inanılmaz bir rahatlık, hafiflik, her sabah bu seansı yaşamam gerekiyor sanırım. Daha ne zamana kadar sürer bilmiyorum, ama bitse fena olmaz gibi geliyor. Sonra bir yorgunluk, uyuma isteği günlerce, gecelerce... Sabah 9 buçuk oldu mu mis gibi yatak.. .Direkt uykuya geçiş, sonra uyanıp koşa koşa tuvalete gitmek, sanki yüzyıldır işememiş gibi... Tabiii banyoya giden 7 saniyelik yolda, karın gurultusunun gümbürtüsü, bir buçuk adana yeme isteği... İşte benim çılgın gecelerim, ne fantezilerim var daha, mesela uyku saatimi akşam 8 e çekmek, gece yatmadan önce koca bir tabak spagettiyi mideye indirmek, ardından bir tepsi ev baklavasını hapur hupur yeme hayalleri kurmak... Ya ben napıyorum, Bim'de karışık tatlı satılıyor, böyle 2,5 TL'ye ondan alıyoruz, her akşam bir minicik bir

Sitcom hayatımız

Hayatımızdaki insanların aslında herbiri çok özel... Çoğu zaman bunun farkına varamıyoruz. Ben bugün bunun farkında olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşadım. Gerçekten dostlarım çok özel insanlar, çok duygusal, naif, kırılgan ve de güzeller, ruhları güzel insanlar... Tanıdığım herkesin birgün mutlaka gerçekten çok mutlu olacağına inanıyorum... Mustafa ve Mine'ye kedileri Pıtırcıkla bir ömür boyu sevgi dolu günler diliyorum!!!!

Black Heart Inertia

Black Heart Inertia from LB on Vimeo .
You know this place,you know this gloom?

333333333333333333!!!!

Tam 3 yıldır etrafımdaki insanlar evlilik üzerine ahkam kesiyor!!! (sanki benden daha çok biliyormuş gibi) Tam 3 yıldır arkadaşlarım hala evlilik bana çok uzak diyor!! (sanki sormuşum gibi) Tam 3 yıldır ben arkadaşlarımdan daha çok geziyor ve tek başıma daha çok vakit geçirebiliyorum! Tam 3 yıldır kimse benim evli olduğuma inanmıyor, kimse bana evliliği yakıştıramıyor! Tam 3 yıldır o kadar çok şey duyuyorum ki kimsenin bunları yanlış anlayabileceğimi ya da ne biliyim belki de kıralabileceğimi umursadığını sanmıyorum! Daha beteri bunlar benim arkadaşlarım!!!! Tam 3 yıldır ben sevdiğim insanla yaşıyorum bunun önemini ve de güzelliğini kimse anlamıyor! Tam 3 yıldır ben her gece olduğunda heyecanlanıyorum!!! Tam 3 yıldır ben birinin hayatının en önemli parçasıyım!! Tam 3 yıldır her sevincimi her üzüntümü benden daha çok yaşayan birini kalbi benim için çarpıyor! Tam 3 yıldır ben hiç kilo almadım!!! Tam 3 yıldır ben hiç yaşlanmadım!! Tam 3 yıldır ben hala aşığım ve çok seviyorum!!! Lütfen bu

Size söylüyorum!

Image
Size söylüyorum duyuyor musunuz beni??? Ben sizin yüzünüzden her sabah işime sinirli geliyorum, saçma sapan bakıyorsunuz, yolda yürümeyi bilmiyorsunuz, bazen çok pis kokuyorsunuz!!! Ben sizin yüzünüzden hafta sonları sahile inemiyorum, her yerde mangal yapıyorsunuz, etrafta pijamalarla geziyorsunuz, içip içip onun bunun kızına karısına laf atıyorsunuz!!! Ben sizin yüzünüzden gece tek başıma sokaklarda gezemiyorum, bana hemen kötü gözle bakıyorsunuz, gece bir işim olmasına aklınız yetmiyor, ben kendimi hiç güvende hissetmiyorum!! Ben sizin yüzünüzden İstanbul'un birçok semtinde tek başıma yürüyemiyorum!!! Ben sizin yüzünüzden minik etek giyemiyorum!! Ben sizin yüzünüzden toplu taşımadan nefret ediyorum!!! Ben sizin yüzünüzden evde oturamıyorum, gürültünüz yatak odama kadar geliyor!!! Ben sizin yüzünüzden motorsiklete binemiyorum, illa şehir dışına çıkmam gerekiyor! Ben sizin yüzünüzden sahilde bira içemiyorum!!! Ben sizin yüzünüzden hep üzgünüm, çünkü sokaktaki hayvanlara çok kötü d

Fischerspooner – We Are Electric

Pazar günü buradalar ve ben gidemeyeceğime, gerçekten inanamıyorum, acaba yetişebilirmiyim diye düşünmüyor değilim?? Kader utansın!!!! FISCHERSPOONER "We Are Electric" official music video from SUBVOYANT on Vimeo .

Ne iş?

Bu sabah bu soruları sordum sana Nilay, neden dedim neden insan kendini bu hale getirir? İnsanlar neden facebook da profil fotosu olarak sevgilileri yada eşleri ile olan fotolarını koyar?İnsanlar neden kankalarının eski erkek arkadaşlarıyla çıkar? İnsanlar neden sigara içer?İnsanlar neden birbirine gıcık olur? İnsanlar neden komplex sahibi olur? İnsanlar neden kıskanır? İnsanlar neden birbirinin kuyusunu kazar? İnsanlar neden birbirlerini taklit eder?İnsanlar neden havalara girer? İnsanlar neden sadece kendisini düşünür? Şimdi dönün de bir aynaya bakın, bunların kaçı sizde var, ben de yok demeyin, hepimiz aynı bokuz!

Pearl's Dream

Bat For Lashes - "Pearl's Dream"

Sziget Türkiye

Dinamo Newsletter sağlosun böyle uyur gezer gibi gezerken bu sabah dürttü beni... Zaten dizi seyretmekten uyuşmuş olan beynim yeni yeni uyanmasaydı bu festivali hatırlayıp hemen hayallere dalmazdım.... Bu sabah bütün planlarımı iptal ettim, tatil matil, doğa moğa salla dedim. Rasimi de kandır gidin buna dedim!!!! Akşam bir yoklayacağım baaalım ne diiicek, çok ısrar edersem tamam der, zaten o herşeye tamam der ama benim gerçekten istemem önemli. Ben uçağa binmekten çok korkuyorum daha önce söylemişmiydim!!! Hatta bırakın uçağı Galata Kulesine çıkmaktan bile korkuyorum. Bir keresinde çıktım, yaşlı yaşlı turistler manzaraya karşı çayını yudumlarken benim başın döndü bir fena oldum, hemen içeri kaçtım... Uçak fobimi yenmek için birileri bana ucuza psikolog neyim ayarlasa hiç fena olmazdı!! Neyse asıl konu: Sziget Türkiye!: Kişiliğim şekillenmesinde ailem, okullarım, çevrem ve arkadaşlarım kadar katkısı olan müziğin en beğendiğim birçok temsilcisinin bir arada olduğu, hem de başka bir mem

Yeah Yeah Yeahs

TIGA!

Tiga Shoes (taken from the album Ciao!) Yükleyen Differentrecordings . - Explore more music videos.

pıtışka

Image

Cuma duası

Cumaya kadar bekleyemedim!!!!! Sürekli kendini övenlerden, Her konuda hakkında bir fikri ya da hikayesi olanlardan, Zoraki gülümsemelerden, 2 günlük adam için arkadaşlarını satabilenlerden, Geç kalanlardan, Söz verip yerine getirmeyenlerden, Borç alıp vermeyenlerden, Özür dilemeyi bilmeyenlerden, Teşekkür etmeyi sevmeyenlerden, Selam vermeyenlerden, Kendi yaptığı espirilere kendi gülenlerden, Sabah erken kalkamayanlardan, Gece yatmak bilmeyenlerden, Kıskançlardan, Dedikodunu yapanlardan, Arayıp sormayanlardan, Hesap soranlardan, Hesabı paylaşmayanlardan ,Hayvanları sevmeyenlerden, Kendini bişi sananlardan, Maddiyatçılardan, Müzik dinlemeyenlerden, Film seyretmeyenlerden, Eurovision şarkı yarışmasından, Tartışmayı bilmeyenlerden, Dinlemeyi bilmeyenlerden, Lafı ağzına tıkayanlardan, Yatak odası takımını alan kız tarafından, Salon takımını alan erkek tarafından, Yavaş çalışan bilgisayarlardan, Şişman moda bloggerlarından, Pikniğe gitmeyi küçümseyenlerden, Şehir içinde şort giyen kıllı bac

Zurnanın zırt dediği....

Image
Sonunda Sonunda tozu dumana katacağım!!! Uzun emeklerim ve de uğraşlarım sonucunda artıkın A2 ehliyetimi almaya hak kazanmış bulunuyorum aa dostlar!! Sözüm söz hepinizi gezdircem, başımın üstünde değil ama arkamda yeriniz var!!! O kadar denyoyla aynı anda nasıl uğraşıcam trafikte bilmiyorum ama şu an çok gazdayım!! İlk heves diye heralde!!! O yüzden atla arkama bebek!!! Not: Bu arada bana yeni bir kask almak isteyen olursa aşağıdaki linkin epey bir faideli olacağı kanısındayım:P http://www.ateliersruby.com/

Kayayı gırcı tuttu, İlvanlım İlvanlım aman aman

Cumartesi günü gözümü açar açmaz yollara varduk kendimizi, deli gibi yağan yağmur biz caydırmadı, piknik de piknik!!!! Gideceğimiz grubtan sadece 2 kişiyi tanıyor olmamızda entresandı doğrusu.... Ama koca koca adamları yakar topa ikan edip,i sonra da çılgınlar gibi eğlendiklerini görmek artık her ortamda eğlenmesini bildiğimizin kocaman bir resmidir!!! Madem mis gibi cumartesi günü için taaaa Kırklareline gittik şehir merkezini görmeden olmazdı... Buralardan çok sıkıldığımdan olabilir, bana artık her şehir daha güzel geliyor... hangi bölge neresi oladuğı çok da önemli değil.... Tabiii bir de cumartesiden öncesi vardı Cum'a pazarı eğlencesi!!! 3-5 E aldığım şeylerin fotosunu çekip yayınlamasam mı acaba:):) Pazar günü de tipik temizlikten biraz farklıydı, bana ev işlerinde yardım eden birisi ile hayatımı paylaştığım için gerçekten çok şanslıyım.... Pazar ekinde de aynen şöyle diyordu: Kadınların mutlu olması için gerekli şeyler gibisinden; Ev işlerinde ve zor işlerde size yardım edec

Oje - Kahve - Hırka

Image
Elif farketti, ben de model oldum!! Birinin birgün beni keşfediceğini biliyordum!! Sabahın en güzeli saatleri, 11 suları Türk kahvesi ve dedikodu!!!
Image
Böyle de güzel yatılmaz ki be kardeşim!!! Çok ayıp Nilay aaaaaa, utanmadın mı, Yoooo ne utancam, ben onu insan olarak beğeniyorum!!!! Foto: Hürriyet gastesi

The Wizard Live

Over my headd

Image
Gerçekten çok yoğundum yazamadım sevgili okurlarım. Hahahah en sonunda bu geyiğe ben de girdim, bakmayın siz reytinglerimin (!) bu kadar düşük olduğuna... Beni seven hayranlarım varmış da haberim yokmuş, canlarım ;) Ben yine planlardayım, şunu yapacağım bunu yapacağım derken, hopp ne oldu hiçbirini yapamadım, sadece çok ama çok çalıştım. Yoruldum mu evet hem de çok, ama 23 Nisan gelip kurtardı beni,mis gibi birt tatil günü kendime gelmeme yetti, yorgunluğum uyuyunca geçiyor, gençli çok güzel, hiç yaşlanmak istemiyorum!!!! Aslında yazmaktan kopmak canımı sıkmıyor değil, ama biliyorum ki uzun yaz gecelerinde yazmaya daha çok vakit kalacak... Kulağıma hoş gelen her türlü müziği dinlerim ben, bir duruşum tazrım yok, ne kadar eziğim!!!!!!Beyonce'un gözlüklerinden istiyorum, hatta bu klibin aynısı ben çekmek istiyorum!!! Biz geçen hafta, dansa gittk:) Hem de öyle böyle değil, çok uzuuuun zamandır bu kadar çok dans ettiğimi ve eğlendiğimi hatırlamıyorum. Gerilerde kaldı sanmıştım artık, g

MFR#links

Green Day/Know your Enemy Ben sevmedim :(

Stand and Deliver!

No Doubt - "Stand and Deliver" at Minneapolis Fucking Rocks Çizdiği mutlu aile tablosuyla olsun, şimdiden bir tarz sahibi olan bebişleri ile olsun, efendi mi efendi birick eşi ile olsun seviyorum ben bu kadını :)

If I could be who you wanted!!!

Bütün blog alemi baharın gelişini çoktan kutlamışken geç kalan ben ve hislerim yeni yeni uyanışa geçtik... Parıldayan güneş ve çiçek açan ağaçlardan ziyade ben de olan değişikliklerden bahsedeceğim müsadenizle.... Kendime olan güvensizliğimin bilmem kaçıncı kez beni ezmesine izin verdiğim bir süreç bu sefer çok sert geçti. Boğazımda düğümlenen yumrukumsu birşey su içerken bile canımı acıttı.. Sonra uzun uzun düşündüm belki de ilk kez... Vardığımın sonucu ilk uyguladığım an hiç de fena değildi!!! Birşeyleri sıraya dizmeyi öğrendim... Eskiden tutamayacağım sözler verir sonra da mahcubiyetimden kendi kendimi yerdim. Şimdi artık hayır deme zamanımın çoktan gelmiş olduğunu farkettim. O zaman HAYIR!!! Kimilerini ne kadar yanlış tanıdığımı kimilerini ise hiç tanımadığımı çok iyi anladım!!!Kimii beni kendisine hayran bıraktı. Kimisi ise kendini bana rezil etti!! Arada olan yine bana oldu. Beni üzen için ağladım, üzdüklerim için daha çok ağladım.... Tek başıma kaldığım her zor anımda " ger

Ada Lovelace Günü Kutlu Olsun!!

Image
24 Mart tüm dünyada Ada Lovelace günü olarak kutlanıyor. Kutlu olsun!!! (Aslında gönül daha erken yazmak isterdi ama 24 Martın bitmesine halen bir saaat var)Bilgisayar dünyasındaki ilk kadın... Burada ahkak kesmek bana düşmez. Ayrıntılar Vikipedi ... Nacizane bilgisayar dünyasında bir kadın olarak duygularımı paylaşmak isterim: Alakasız konular hakkında eğitim alıp şimdi alakasız bir işle hayatımı kazanıyor olmam daha doğrusu bunu bir hayat biçimi haline getiriyor olmam kimileri için çok saçma kimileri içinse hayret birşey!! Benim içinse tamamen bir tesadüf... Evet bir tesadüf sonucunda şu an bu satırları yazıyorum, bir tesadüf sonucunda kendimi ifade edeceğim yola girmiş bulundum... Hikaye gerçekten çok uzun... Kimi zaman gerçekten çok zor bilgisayar başında geçen saatler, çok yorucu... Bedenen enerji gerektirmese de saatler geçtikçe bilmem kaç saat ayakta kalmaktan daha da yorucu olabiliyor .Capcanlı bir dünyada sürekli değişen bir döngü içinde geçiyor günler, sürekli yenilikler, sür

Tozlu Post

Yıllar öcesinin bazı şarkıları var, bazı melodileri var... Anı yaşatan, anı hatırlatan melodiler... Öyle bir sahne geliyor ki aklına, o anda yaşadığın duygunun aynısını yine hissedebiliyorsun... Canın acımışsa yine canın acıyor, deli gibi mutlu olmuşsan yine aynı mutluluk işte... Müziği bu yüzden seviyorum, anlarımı hep taze tutuyor... Bu da yüzlercesinden sadece biri... Loş bir oda, sigara dumanı, dışardaki yağmur, belli belirsiz bu melodi ve üzgün ben... Hayatımda iz bırakan herşeyden bir parça bu şarkılarda gizli...

I have all the time in the world!!!!

Neden hiçbir şeye zaman yok. Ya da bu ne zamana kadar böyle sürecek... Zaman avuçlarımızın arasından kayıp giderken biz ne zaman kendimize zaman ayırabileceğiz? Zamanı yakalamak neden bu kadar zor???

Veeeee işte beklenen video!!!

Image
Daniel when I first saw you I knew that you had a flame in your heart And under under our blue skies Marble movie skies I found a home in your eyes We'll never be apart And when the fires came The smell of cinders and rain Perfumed almost everything We laughed and laughed and laughed And in the golden blue Cryin' took me to the darkest place And you have set fire to my heart When I run in the dark, Daniel To a place that's worst ? Under a sheet of rain in my heart DanielI dream of home But in a goodbye bed With my arms around your neckInto our love the tears crept Just catch in the eye of the storm And as my heart ran round My dreams pulled me from the ground Forever to search for the flame For home again For home again When I run in the dark, Daniel To a place that's worst? Under a sheet of rain in my heartDaniel I dream of home When I run in the dark, Daniel To a place that's worst Under a sheet of rain in my heartDaniel I dream of home Bat for Lashes

Elif'in MP3'ünün içindekiler!!

Canım Arkadaşımın MP3'ünün içindeki güzide eserler: Ana Moura – Bildiğin damar, acıklı, ağlak, aşk dolu fado. Bat for Lashes – Derinden, puslu, gizemli, bir yandan da karnaval gibi. Babazula – Saykedelik abilerim. Bitane. Dredg – Bazen sert abla olabilirim. Daft Punk – Elektrik buggies. İçim titriyor. Fanfara Ciocarlia – Balkan damarlar kabarsın! Franz Ferdinand – Kendini tekrar ediyor. Daha 2. Albümden yapılmaz ama bu? Manu Chao – Hep destek, tam destek, alayına isyan! Morrissey – Şimdi gelse evlenirim. Morcheeba – “cheeba” diyince akan sular durabilir. Genç kızlık rüyam. My Brightest Diamond – Bjork reloaded gözümde. Ama daha level atlaması lazım. Pink Martini – Usul usul, ılık ılık, efil efil. Röyksopp – İlk göz ağrılarım nerdeyse. Telefon Tel Aviv – Immolate Yourself’i sindirme çabaları. Ama olmuyor. Radiohead – Uğultularında kayboluyorum. Susumu Yokota – Eksperimental ambians, olayım bu. Thievery Corporation – Acid jazzın prensleri. Tom Waits – Etkileyici, şaşırtıcı, beklenme

MP3'ümün içindekiler!!!

Image
Benim neyim eksik dedim kendi kendime... Baktım herkes makyaj çantasının içindekileri yazıyor ben de MP3'ümün içindekileri yazıyım dedim.. Zira makyaj çantamın içinde Hollywood yıldızlarının kullandığı ürünler yok.. Hadi bakalım, başlayalım!! Bat for Lashes: Hastasıyım, sesiyle olsun ritmiyle olsun bu kız çok fenaaa Morcheeba : Emektar grubum benim, demirbaşlarımından biri diyebilirim. Radiohead : Bu bloğu az çok bilenler Radiohead in benim için ne ifade ettiğini bilirler. Telefon Tel Aviv: Beni düşünmeye teşvik eden gruplardan biri. The Ting Tings: Kanka olmak istediğim 2 şeker tip. New Order: Ohoooo çok uzun hikaye. Velvet Underground: Dinginlik... Bonobo: Hüzün, sakinlik, yaz tatili... The Killers: Festival, konser, eğlence... Grizzly Bear: Yeni keşfediyorum... The Knife: Böyle bir ses, böyle bir endam az kişide bulunur. Junior Boys: Konserini kaçırdığım için çok üzüldüğüm abiler.. Stereophonics: Eskilerden... Muse: Radiohead 1 Muse 2 The Asteroids Galaxy Tour: Eğlenc

Gerçekten Fark Var!!!

Bazen gerçekten kendi ülkem adına kimi konularda çok yetersiz olduğumuzu görüyorum. Birbirlerini tekrarlamaktan öteye gidemeyen bir çok müzisyen gibi.... 90 lı yılların pop şarkılarını alıp alıp üzerine 2 satır cümle yazarak ,oldu bitti maşallah al sana şarkı, sonra her gördüğümde espirileri ile olsun, aksanları ile olsun beni çıldırtan "bilmem neliyek Allahın adamıyık" deyip her sn televizyonda gözüken o adamın dizisine müzik olarak veren tiplerden bana fenalık gelmişken alın da bunu dinleyin, klibine de hayran kalın derim, uzarım... Çok sinirlenmiştim, uzun zamandır içimde kalmıştı, rahatladım

Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu sölimmmm!!!

Uzuunnnn zaman görüşemediğin bir arkadaşınla görüşürsün ama sanki dün görüşmüş gibi hissedersin, sanki araya hiç ayrılık girmemiş gibi... İşte gerçek arkadaşlık budur... Gerçekten dünyada hiç bir sevgi arkadaşlığın yerini tutmuyor, ne sevgi sevgili ne kardaş ne bilmem ne.... Hiç sahip olamadığım kız kardeşlerim, abimle hiç paylaşamadığım paylaştıklarım ve daha bir sürü şey... En gizli yanlarım, sırlarım, korkularım, hayallerim, sevinçlerim, üzüntülerim.... İyi ki varlar, ben çokkkk şanslıyım.....

Kısa kısa....

Chris'in yeni albumu Scream çıktı, dinlemek için sabırsızlanıyorummmm!!! ******************************************************** Bir de Portecho var çok merak ettiğim, okuduğuma göre hüzünlü dans müziğinden sıyrılıp daha çok rock ağırlıklı bir soundla gelişen bir album olmuş. ****************************************************** Yoğun bir hafta geride kaldı, şimdi yeni bir yoğun hafta geliyor... ******************************************************* Merveyle buluşçam,2 yıl aradan sonra, heyecanlıyım!! ******************************************************

OK Computer!!!

Image
Burada acayip bişi buldum, beğenmek ya da beğenmemek arasında kaldım, ama çok sevdiğim bir albumu böyle de dinlemek keyifli olabilir, zaten ben bütün gün bunu yapıyım anasını satiyim, kim hangi albumu yapmış, hangi single çıkmış ohhhh ne ala muallaaa.. Foto: http://stereogum.com/okx/

Pazartesi atlattın mı geçer derler...

Image
Yeni bir hafta başlıyor, hop bitiyor, bakmışsın yenisi başlıyor falan filan... Pazartesiye göre fena değildi çok soğuk olması dışında.... ******************************************************************** Çokkkkk eski ve çokkkk sevdiğim bir arkadaşımın sergisi vardı bugün ona gittim, çok gururlandım benim bir eserim sergilense ancak bu kadar sevinebilirdim....Yalnız okulun bahçesinde sergi salonuna doğru ilerlerken kadının biri arabasının camından bana "Buradan çıkalır mı" gibisinden bişi dedi, ama böyle bağırarak ben de "bilmiyorum" diye cevap verdim, halbuki biliyordum ama demedim...Sonra canım sıkıldı, sonra da bu kadar ufak şeyleri neden kafama takıyorum diye bir daha canım sıkıldı..... ************************************************************************* Sonra her zaman olduğu gibi Rasimi en az yarım saat bekledim, ama bu kez çok soğuktu, yorgundum ve de beklemekten çok sıkılmıştım... şimdi bana küs, anlamadım benim küs olmam gerekirken neden her defasınd

Ya herşeyim ya hiçim, sorma dünya ne biçim!!

Aslı'nın Kördüğüm yorumunun ardından, Radioheadimin All I Need'ini dinleyince içim acıyor bu aralar... ************************************************************************************ Geçen gece rüyamda Ceneviz Mahallesi diye bir yerden ev alıyordum, baktım hemen Google a, Galata'da gerçekten Ceneviz Mahallesi varmış, hayırlara vesile!! ************************************************************************************ Dün gece rüyamda Rasim yaramazlık yapıyordu, hemen oınu aradım kızdım, nasıl bir kız kafası yaşadıysam, şimdi çok pişmanım, bilinçaltımın suçunu Rasime atmak da ne oluyor??? *********************************************************************************** Neden hala HIM dinleyip efkarlanıyorummmmm**** *********************************************************************************** mp3 ümün ekran görüntüsü gitti, ezbere şarkı seçiyorum, işkence gibi, biri bana Ipod Shuffle alsın!!! *********************************************************************

Yaş aldım...

Buraya bugünün şerefine bir şey yazmak mı gerekiyor bilemiyorum ama adet yerini bulsun dedim... Yeni bir yaşa daha adımımı attım, ne değişecek merak ediyorum, metobolizmam yavaşlar belki :P Şaka bir yana 20 li yaşlarımın son yıllarına gelmiş olmak korkutmuyor değil ama hayat işte.. Sanırım ilk defa doğum günü pastamın mumlarını üflerken, genel geçer bir dilek dışında, şahsi bir dilek tuttum... Dünya barışı ya da ona benzer bişey dışında yani... Biraz bencilllik mi oldu bilemiyorum ama artık gerçekten bu dileğin gerçekleşmesine çok ihtiyacım var!!Duyurulur :) Neyse sevgiyle kalın...

Yeah Yeah Yeahs!!

Image
Sevdiğim grupların myspace sayfalarından bakıp yakşalan konserlerine dalarak hayal kurmak bu aralar takıntım haline geldi... AAAAA Amsterdam da Paradiso da çıkıyorlarmış 19 unda, Allahım kafayı mı yiyorum... Çok özlemişim, Maps i dinlemek kendimi çok iyi hisettirdi. Bu arada Nisan da yeniden bizlerle olacaklar. Benden söylemesi;) Yeahh!!!
"Bazen kendini hiçbir işe yaramaz hisseder ya insan, hayata karşı motivasyonu sıfır olur, korkuları ve kabusları sürekli aklından geçerken nefes alırken zorlanır, ümitsizlik kaosunun ortasında bir çıkış yolu ararken yolunu daha beter uzatır... Ya da yalnız hisseder, koskacaman dünyada yapayalnız hisseder... Bir noktadan bile daha küçük görür kendini, silinmek üzere olan bir noktadan... Keşke demek bazen çok acı verir ya insana, yaptığı hatalar ya da yapamadığı hatalar geçmişin karanlık gölgesinden fırlaşmış bir hayalet gibi dolaşır etrafında, elini uzattığında sonsuzluğa karışan bir hayalet... Hani bazen boşuna uğraş verdiğin aklına gelir ya, ya da ne yaparsan yap hep yerinde saydığın... Bu gerçekle karşılaşınca hissettiğin ezikliğin dışarıdan bakarken farkedileceğini sanıp paniğe kapılırsın, aynaya bakarken karşındaki görüntüye yabancılaşırsın... işte böyle olmaktan, böyle hissetmekten korkuyorum, kendim için iyi olan ne bilmiyorum, sanki sırf başkaları mutlu olsun diye yaşıyorum

Crystal Castles

Image
Birleşik Krallık semalarından süzelen bu güzide ikili yaklaşmakta olan gri kış akşamına biraz da olsun renk kattı...

Anni Rossi

Bugün bu kızı dinliyorum. İnişli çıkışlı sesi ve aniden değişen temposuyla anı anına uymayanlara şiddetle tavsiye edilir.

Radiohead'in Grammy Gecesi Performansı

Image
,mNeden neden neden neden ben bu adamları canlı izleyemiyorum, taaa yıllar önce Yunanistan'a gelmişlerdi, şu an hatırlamadığım ama hangisi olabilir ki Number Tv ya da Fm çekilişle 3-5 kişiyi konsere götürüyordu. Katılmıştım tabi ki ama gidememiştim.. Üstelik maddi durumu oldukça iyi bir arkadaşım çekişilte kazanmıştı hiç unutmam uyuz olmuştum çok, ulan senin paran var bari sen paranla git... Neyse uzun zaman oldu... Malum Grammy ödülleri dağıltıldı. Açıkcası şu birinci oldu bu bilmem ne oldu gibi laf salatası yapmaya hiç gerek yok zaten herkesler yaziyi bir ben kusur kaliyim... Benim aslı derdim Radiohead'in performansını izleyememiş olmak, acep tekrarı yayınlanabilir mi, kesin yayınlanır takip etmek gerek. Buradan bakabiliriz, Thom nasıl delirdim diyor sanki... Bu arada çok tuttuğum bloglardan biri güzel bir yazı yazmış. Satır aralarında insanın müzik zevkinin nasıl şekillenebileceğinden ya da değişebileceğinden, etkenlerden, sebeplerden falan bahsetmiş... Sonuna kadar katıl

Bat for Lashes

Image
Elif 'in dürtmesiyle dinlediğim Bat for Lashes'in yeni albumu çıkıyor. Glass 'ı dinledim. Çok değişik insanlar olur ya tanımak istersiniz ya da özenirsiniz, ya da onlardaki gizem acayip bir çekicilik yaratır. Bu kız da öyle, ünlülerin hayatı merak ederseniz ya, acaba o da bizim gibi yemek yiyip, uyuyo mu, ben de böyle insanları merak ediyorum. Binbir türlü sesi ve duyguyu müziklerinde barındıran bu insanlar en yakın arkadaşlarım olsun istiyorum. Acaba bir tür sapıklık mı bu bendeki????

Uyuz pazar....

Annemlerin orada bir petshop var, içerde de inanılmaz tatlı köpecikler var: Şanslı, Daisy ve Rıfkı.Şanlı ve Daisy çıkıolar, Rıfkı da onların kankası. Şanslı da benim favorim, dükkandan her çıkışımda cama yapışıp deli gibi arkamdan havlıyor. Muhtemelen gitme diyor, beni bu manyakların eline bırakma der gibi bir de... Çünkü o dükkandıların hepsi bir garip anacım, sanki petshop da değilim de ssk hastanesindeyim, suratlar donuk, ruhsuz ve de suratsızlar, tıpkı Cihangir de ki veteriner gibi... Anlamadım ben bu tipleri yaaa ben heralde hayvanlarla dolu bir yerde çalışsam çok mutlu olurdum ve de ben de artık ne zaman onlarla muhattap olmak durumda olsam en gıcık tavrımı takınıyorum, bir kaç kez sıcak davranmaya çalıştım ama baktım olacak gibi değil, beyinlerini yemiş olduklarına karar verdim.... *************************************************************************************** Geçtiğimiz hafta ofiste işler çok yoğundu, o yüzden yazma fırsatı bulamadım ve de acayip yoğun bir döneme giriyo

Deichkind

Bugün kendime bu grubu seçtim: Deichkind... Alman bir grup kendileri... Aslında pek fazla anlamam Almanca çok genel geçer cümle kalıpları dışında... Ya da hiç anlamam :P Ama yine de eğlenceli, dans edesi geliyor insanın dinlerken...Garip garip hareketler ve figürler sergilemeye çok müsait :) Dinlemeye, keşfetmeye sever... Burada

Chris Cornell ft.Timbaland

Image
Gerçekten buna ne desem bilemedim... Chris Cornell ve Timbaland beraber şarkı yapmış... Ohooo yüzyıl oldu diyen de olabilir, kzım sen de bi b.k bilmiyon uyan diyen de olabilir, ama bak şu yüzden yaptılar yoksa senin gençliğinde ve hala önemli bir müzisyen olan hastası olduğun Chris aslında aynı Chris, bu bir sosyal sorumluluk projesi ya da ne biliyim Chris aç, hanım ve evdeki bebeler de aç diyen de olabilir. Ama sebebiini bilen varsa bana yazsın ya da sebebi yok desin, müzik evrenseldir desin, artık tarz marz kalmadı desin, uyan da balığa git desin, ama biri bana bu durumu acilen açıklasın!!! Chris Cornell ft.Timbaland

Post it!

Image
Photo: Apakstudio Post it leri çok seviyorum. Yurt dışında bunun sergileri- show gibi- bile var. Aslında biz de düzenlesek çok keyifli olurdu. Biraz özentilik mi olurdu ne desem bilemedim... Annemler yazlığa gittiklerinde yazları, bir yolunu bulup gitmezdim onlarla... Özellikle abimin askerde olduğu dönemde neredeyse 2 ay evde yalnızdım. Son zamanlarda depresyona girmeye başlayıp buzdolabının üzerine post it ler yapıştırarak hayali ev arkadaşıma ya da sevgilime artık o dönem de neye hasretsem ona notlar yazıyordum. "Dolapta yemek var, ısıtır yersin" ya da "alışveriş listesi: domates, süt bilmem ne" hepsi yalandan, aman aman, annem bunları görünce beni apar topar götürmüştü.... Zaten bir dönem acayip yalnızdım, nedense kapamıştım kendimi, aynı koltuğun üzerinde 1 hafta oturduğumu bilirim, aynı pozisyonda.... Acayip dalga konusu olmuştum... Hala annemlere gittiğimde o koltuğu görünce içim cız eder! ne garip yıllarca yaşadığım yer annemin evi oluyor birden bire.. Hööö

Franz Ferdinand

Image

Posters

Image
Fotolar: flowmi
Image
Foto: 2point8 Uyuyalım mı?

Diplo!

Hadi dans edelim , hem yarın cuma değil mi? Haftanın en güzel günü değil mi? Hem ay sonu değil mi? Yeni ay yeni paracıklar demek değil mi:) Bu da benden hafta sonu hediyesi olsun!!! Bu blog da bonusu olsun: