Uyuz pazar....

Annemlerin orada bir petshop var, içerde de inanılmaz tatlı köpecikler var: Şanslı, Daisy ve Rıfkı.Şanlı ve Daisy çıkıolar, Rıfkı da onların kankası. Şanslı da benim favorim, dükkandan her çıkışımda cama yapışıp deli gibi arkamdan havlıyor. Muhtemelen gitme diyor, beni bu manyakların eline bırakma der gibi bir de... Çünkü o dükkandıların hepsi bir garip anacım, sanki petshop da değilim de ssk hastanesindeyim, suratlar donuk, ruhsuz ve de suratsızlar, tıpkı Cihangir de ki veteriner gibi... Anlamadım ben bu tipleri yaaa ben heralde hayvanlarla dolu bir yerde çalışsam çok mutlu olurdum ve de ben de artık ne zaman onlarla muhattap olmak durumda olsam en gıcık tavrımı takınıyorum, bir kaç kez sıcak davranmaya çalıştım ama baktım olacak gibi değil, beyinlerini yemiş olduklarına karar verdim....

***************************************************************************************


Geçtiğimiz hafta ofiste işler çok yoğundu, o yüzden yazma fırsatı bulamadım ve de acayip yoğun bir döneme giriyoruz, sağlam projeler var önümüzde, ve içlerinden bazılarıyla tamamen ilgileneceğim için uzun bir süre de yazamayacağım... En azından mart ayının ortasına kadar sürecek bir yoğunlluk gibi gözüküyor.... İş olsun hep yoğun olsun, öbür türlü düşünmek için çok zamanım oluyor ve depresyona girmem çok daha kolay oluyor....


*************************************************************************************

Rasimcim yoktu geçtiğimiz hafta, şehir dışındaydı, sanki bütün hafta vücudumdan bir parçam eksikmiş gibi dolandım, evde kalamadım geceleri, göçebe gibi bir oraya bir buraya.... Bekarlığı hiç özlememişim, Rasim varken sanki daha özgürüm.... Aklım hep ondaydı, neyse gelmek üzere, birazdan kapı çalıcak:):)

************************************************************************************

Çok sevdiğim bir blog yazarına son zamanlarda çok kıl olamaya başladım, sanırım bir müddet onu görmek istemiyorum....En gıcık olduğum triplere girmiş durumda.... Bu kafayla giderse....neyse yaa banane..

***********************************************************************************

18 i doğum günüm, 21 inde çılgın bir parti düzenliyorum gönül evde yapmak isterdi, ama sonradan evmimi toparlayacak ne gücüm var ne de kafam....

***********************************************************************************

The PussyCatDools'un I hate this part ı favorim, linkini bulamadım yaaa, youtube var sadece...neyse...

***********************************************************************************

Elidor Hayat Beklemez'in yeni reklamlarındaki kızın hikayesi ne ayak?
Kendi hikayesini, daha doğrusu umutsuzca iş ararken otobüs durağında Hayat Beklemez afişini görünce hayatının nasıl değiiştiğini yazarak reklam yazarı olduğunu anlatıyor ya yaa.... Biz de yedik, o zaman benim en ala reklam yazarı olmam gerek.... Saçlarımı yıkayığ bilgisayar başına geçtim, saçım pisken kafam çalışmıyor......offffffffffffffff


************************************************************************************

Ben bilgisayar başında yazarken Patiska neden beni hiççç rahat bırakmaz, babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi????

************************************************************************************
Şimdi gidiyorum fekat yazmaya değer bu saçmalıklarımdan başka birşey olursa yine burdayım!!!

Comments

Popular posts from this blog

333333333333333333!!!!

4444444444444