Posts

Showing posts from 2006

Kalk gidelim!

Image
Biri çıksa deseki "Nilay, kalk da gidelim Çıralı'ya".. Alırdım çantamın içine bir kazak, bir sandalet düşerdim hiç düşünmeden yollara. Uçağa binmesem de yok zararı, yollar götürür en ağrı... Varsam Çıralıma, koşsam kumsalıma, uzansam çakıl taşlarına, güneş göz kırpsa sonra bana.... En derin sessizliğin içinde kaybolsam, kendimi unutsam ya da bulsam... Akdeniz'e şöyle bir baksam, maviliğin içine yelken açsa gözlerim, nefesim rüzgar olsa, gözyaşım da yağmur.... Denizden çıkınca ürperse bedenim, bir yandan da ayaklarımı yaksa sıcacık çakıl taşları hiç de çıkmaz sesim! Sağımdaki tepeye bakıp iç geçirsem, yüceliği karşısında unutsam söyleyeceklerimi, gözümden bir damla yaş gelse de silmesem kurusa yanık tenimde... Yürüsem upuzun sahilde, kimse olmadan etrafta, bir kulube çıksa karşıma en susadığım anda... Gece olsa sonra aniden, karanlıkta kalsam en derininden, çıtım çıkmasa gecenin büyüsünden.. En yakın ışık kilometrelerce uzakta olsa,cır cır böcekleri eşil etse sadece be

BUKALEMUN 2

Image
Tekrardan merhaba Kısa bir aradan sonra tekrar buradayız. Geçen hafta yapmış olduğumuz anket sonuçlandı ve şimdi hep beraber inceliyoruz. 1000 kişi arasında yapılan bu ankete göre Nilay %97 gibi haklı bir oyla bukelamun seçildi...Ankete katılan herkese buradan teşşekkür eder, bir sonraki programda görüşünceye kadar kendinize iyi bakın dileklerimi sunarım...

Auto Show 2006

İçinde bulunduğumuz kasım ayının 3'ünde başlayan ve 12'sine kadar devam edecek olan festival tadında bir fuara ev sahipliği yapıyor İstanbul. Otomobil tutkunlarını bir araya getiren Auto Show 2006'dan bahsediyorum. Cnr Expo'nun 8 holunu kaplayan fuar kapsamında birbirinden güzel otomobiller, giriş kapısında itibaren pırıl pırıl parlayarak ziyaretçilerin gözlerini kamaştırıyor. En lüksünden en sporuna kadar aklınıza gelen ya da gelmeyen yüzlerce model ve marka yerlerini almış sizleri bekliyor. Gidip görmekte, görüp hayran kalmakta fayda var. Rüyaları süsleyen modeller, şahsen nasıl alınabildiğine aklımın ermediği pahalı arabalar, şirin mini cooperlar hem insanı sinir etmek hem de bir gün benim olacaksın diye gaz vermek için standlara kurulmuş durumdular. Fuara gidecek olanlara bir kaç nacizana önerim olacak: Bayanlar sakın topuklu giymeyin!Yoksa fuarı gezmek yerine cafelerden birinde oturmak zorunda kalırsınız... Çocuklarını beraberinizde oralara kadar sürüklemeyin, zira

İşte yine o beyaz kedi

Her sabah ve her akşam eve giriş,- çıkış seanslarımda beni karşılayan biri var kapımın önünde. Çocukluğumdan beri onlarla olan iletişimimden her zaman şüphe duymuş, bazen kendimi onlardan ya da onları benden hissettmişimdir. Peki kim bunlar? Tabii ki de KEDİLER!! Ama ne yazık ki çocukluğum dahil olmak üzere hayatım boyunca evimde kedi bakamadım. Soğuk kış gecelerinde yumuşak birşeyi mıncıklayamadım:( Sadece yaz tatillerinde mahallenin kedilerinin yavrularına baktım, büyyüttüm, bir sonra ki yaz da torunlarına baktım... Gerçekten bu uzun bir zaman sürdü. Liseye kadar diyebilirim hiç utanmadan:) Aradan yıllar geçti. Büyüdüm, kocaman kız oldum...İş hayatına atıldım çok gerek varmış gibi... Bir de baktım ki iş ortamı harika... Çünkü 2 tane kedi vardı. Hem de kocaaman... Anne-oğuldu bunlar... Annenin adı Minnoş, evladının adı da mülayim..Tam 2 senem geçti onlarla. her dakika beraberdik, onların herşeyiyle tamamen içimden gelerek ilgilendim... Hergün mıncıkladım onları, sıkıştırdım, sarıldım.

BUKALEMUN

Image
Geçer sanmıştım zamanla, hani derlerdi ya yaştandır, daha çok gençsin, delisin... Ya hiç akıllanmadım, ya hala çok gencim , hiç olmadı ben delinin tekiyim...Belki de sadece insanım... En derindeki, içimin taa diplerindeki ben çok sesini yükseltti geçende... Hem de o kadar çok ses oldu ki ben hiç bir şey duyamadım hıçkırmalarından başka... Yine herkes tuhaf tuhaf baktı, yine kimse bir anlam veremedi... Onlara göre bu anlamsızlık kaosunun içinden ben kocaman bir anlam çıkardım kendime, yapıştırıverdim eşittiri çaatt diye: İŞTE BU BENİM! Sonra bir kere de daha anladım... Ben kocaman bir bukalemunum!!
Image
En sevdiğim renk kırmızı oluverdi... Siyahın asaleti yerine kalktım gittim kırmızıyı seçtim... Ardından bir de kazak giydim kırmızı.... Araştırdım, kırmızının anlamını... Şaşırdım, alakamız yok kırmızıyla... Tıpkı çoğu şeyde olduğu gibi... Alakasız renk uyumları beni cezbetti. Yeşille devam etmeye karar verdim... Doğayı çok severim, bıktım zaten kocaman binalardan... İstanbul'un masucuktan yeşillendirme çalışmalarından, gri renginden . Tam hastalık havası dikkat et kendine dedi annem, sapsarısın son günlerde... Allığı şöyle gezdirsem yanaklarımda, azcık renk gelir mi ki orama, burama... Hem de pembe allığımı... Yakıştı mı bir bakın bana... Sevmem ama öyle çok süslenmeyi... Korkarım süslü kokona derler arkamdan... İnsanların hakkımda ne düşünecekleri korkusu zaten getirdi beni bu hale.... Sevdiğim bir yerim yok değil ama... Kalabalık ailenin tek renkli gözü kızı olmanın sevinciyle geçti annemlerle olan yıllarım... Benim için pek bir sıradandı mavi göz... Gözlerimi karşıdan görmeyi ç