Leblebi yutmuş solucan olacak mıyım?

Yeni güne başlamak benim için bu aralar ne kadar zor biliyor musunuz? Gözümü açar açmaz mide bulantısı çekmek, zorla birkaç yudum yemek, ardından da onu çıkarmak... Karnım açken de aynı, tokken de aynı. Kusunca inanılmaz bir rahatlık, hafiflik, her sabah bu seansı yaşamam gerekiyor sanırım. Daha ne zamana kadar sürer bilmiyorum, ama bitse fena olmaz gibi geliyor.
Sonra bir yorgunluk, uyuma isteği günlerce, gecelerce... Sabah 9 buçuk oldu mu mis gibi yatak.. .Direkt uykuya geçiş, sonra uyanıp koşa koşa tuvalete gitmek, sanki yüzyıldır işememiş gibi... Tabiii banyoya giden 7 saniyelik yolda, karın gurultusunun gümbürtüsü, bir buçuk adana yeme isteği... İşte benim çılgın gecelerim, ne fantezilerim var daha, mesela uyku saatimi akşam 8 e çekmek, gece yatmadan önce koca bir tabak spagettiyi mideye indirmek, ardından bir tepsi ev baklavasını hapur hupur yeme hayalleri kurmak... Ya ben napıyorum, Bim'de karışık tatlı satılıyor, böyle 2,5 TL'ye ondan alıyoruz, her akşam bir minicik bir tanesini atıyorum ağzıma,
ya da şeftaliye gömülüyorum, akşam 8 den sonra ağır şeyler yememeye dikkat ediyorum!!!Ama şimdilik, ilerleyen aylarda gerçekten bunu başarabilecekmiyim bilemiyorum.

Bir de tabii ruhsal durum var, içinden çıkılmaz bir hal alan...Her boka ağlayan, sinirlenen, insanlara asla tahammmül edemeyen, yüksek sesle konuşanlardan nefret eden, insanlardan sürekli kaçan,birilerini dövmek isteyen, herşeyi yanlış anlayan, çoğu zaman
mutsuz ve umutsuz, heyecanını kaybetmiş, beklentisiz, isteksiz, sürüngen gibi yaşayan, çirkin, suratsız, gıcık.... Hepsi hamilelikten mi yani????Zaten depresyon bağımlısı bir insan olan ben, hamileliğime sırtımı dayadım ve bütün negatifliğimle bir 4 ay geçiriyorum. Umudum, 5. aya girer girmez biteceği söylenen mide bulantım gibi bütün bu negatif düşüncelerin ruhumu terk
etmesi ve gelecek güzel günlerin heyecanının yaşanmaya başlanması... Ne işe gelmek ne evde olmak, ne arkadaşlarımla olmak ne ailemle olmak, sadece yalnız kalmak istiyorum çoğu zaman, herşey yavaşlasın diyorum, hızlı geçen zamana yetişmek için kendimi zorluyorum sonra yine midem bulanıyor...

Ve sanki artık hislerim çok daha kuvveliymiş gibi hissediyorum, birisi yalan söylediğinde, samimi olmadığında hemen anlıyorum ve çevremdeki insanları yeniden keşfediyorum adeta...yanımda olan, desteğini gösteren insan sayısı zaten o kadar az ki, belki tecrübeli birileriyle sohbet etsem iyi gelecek, yalnız olmadığımı anlıycam, ama yemek yememi öğütleyenler dışında başka kimsecikler yok...Tabii bir de kilo almaya başladığımı söylenler... Neden acaba hamile olduğumdan olabilir mi? Beni anlamaya çalışmalarını beklemiyorum, ne beklediğimi de bilmiyorum ama tek bildiğim, ilerde karşıma bir hamile çıkarsa bütün tecrübelerimi
onunla sonuna kadar paylaşacak olduğum!!!

Yani kısacası öyle çok kolay bir iş değil, bedenin kendini hazırlaması, değişen psikolojine ayak uydurmak, artan gelecek kaygısı, ev, eşya, para... Birsürü şey var insanı düşündüren. Ama sonra da şükretmek var, bu günleri gördüğün ve bu duyguları herşeyiyle yaşadığın için... Bir kadına bahşedilmiş duyguların en yücesini yaşamaya başlamak ve bu yolda her türlü fedakarlığa gözün kapalı göğüs germek, insanın kendisini çok özel hissetmesine sebep oluyor. Otamatikman büyüyorsun ve kendinle gurur duyuyorsun, hem cesaretinden dolayı hem de bebeğini bu kadar önemsediğin için... Diğer herkes yalan oluyor zaten, hayallerin, umutların hep onunla
ilgili, onu kucağına alacağın anı düşünmekten kendini bir türlü alamıyor ve gözlerinden yaşların deli gibi süzülmesine, tüylerinin diken diken olmasına ve içinin içinden taşıp, kalbinin heyecandan yerinden fırlayacak gibi olması hiç şaşırmıyorsun!!!Çünkü onu şimdiden, hatta eczaneden aldığın o kıytırık plastik parçasındaki çift çizgiyi gördüğün andan itibaren çok seviyorsun!!!

Comments

Popular posts from this blog

333333333333333333!!!!

4444444444444