4444444444444
Bizim oralarda hayat erken başlar... Henüz hava aydınlanmamıştır ve inanın bile kargalar bile ötmemektir. Ben usul usul, sessiz sessiz giyinirken başlarlar kahvaltılarını etmeye.. İşte o zaman anlarım kargalar hakkındaki o sözün ne kadar da doğru olduğunu!
Bu sabah camdan baktım yağmur var mı yok mu kontrol etmek için... Sokakta ekmekçi gibi gördüğüm gencecik bir çocuk vardı. Buz gibi havada o saatte iş başı yapmıştı yaşı da en fazla 16 idi... Kendimi Kemalettin Tuğcu kitaplarında falan gibi hissettim. Günün ilk ışıklarına tanıklık etmek aslında güzel... Ama bu kadar soğuk olmasaydı... Sanki hayat beni bebeğin düzenine şimdiden alıştırıyor. Kimbilir belki de gerçekten öyledir, gece zırt pırt uyanmam, sabahın köründe dikilmem başka neyin işareti olabilir ki... Ama işte öğleden sonra bir uyku bastırıyor ki aman diyim... Neyse öğlen uykusuna yatacağım günler de gelicek inşallah...
Bu ara yine piskopatlaştım sürekli bebeğin hareketlerini dinliyorum, özellikle geceleri belki de ondan uyku düzenim mahvolmuş durumdadır. Çocuğu bir rahat bırakmıyorum, azcık sessiz kalsa hemen dönüyorum, kalkıyorum, bişiler yiyiyorum ki kıpırdasın falan... Allahım sen bana akıl selameti ver başka bişi demiyorum....
Asıl asıl bomba bugünün 17 Aralık olması... Bizim hayatımızda hep önemli günler 16-17 ve 18 ine denk gelmiş durumda. Bebişin de normal şartlarda günü 17 şubatta doğuyor... İşte bugünde o önemli günlerden beri... Bundan tam 4 yıl önce bir gece hayatımın akışını tamamen değiştirecek bir partiye gittiğimi nereden bilebilirdim kii??? Beni kedi yavrusu gibi, soğukta dışarda bırakmaya kıyamayan bir heronun hayatımın erkeği olacağını da bilemezdim... Deli gibi içip çılgınlar gibi eğlendiğim bir gecenin sabahında aslında ben ona koca bir hayat için evet demişim!!
Ben öyle güzel günlerde bir kutlama, bir hediye bekleyen biri hiç olmadım... Gerçekten...Uzanıp film seyretmek en güzel hediye olabilir benim için... Sadece o günü yad etmek ya da... Gülmek, birbirimizin o geceki halini düşünüp gülmek, sıcacık bir hissin bütün benliğimizi kapladığını hissettmek... Sonra da nice yıllara demek sıcacık bir öpücükle.... Nice 444444444 yıllara:):)
Bu sabah camdan baktım yağmur var mı yok mu kontrol etmek için... Sokakta ekmekçi gibi gördüğüm gencecik bir çocuk vardı. Buz gibi havada o saatte iş başı yapmıştı yaşı da en fazla 16 idi... Kendimi Kemalettin Tuğcu kitaplarında falan gibi hissettim. Günün ilk ışıklarına tanıklık etmek aslında güzel... Ama bu kadar soğuk olmasaydı... Sanki hayat beni bebeğin düzenine şimdiden alıştırıyor. Kimbilir belki de gerçekten öyledir, gece zırt pırt uyanmam, sabahın köründe dikilmem başka neyin işareti olabilir ki... Ama işte öğleden sonra bir uyku bastırıyor ki aman diyim... Neyse öğlen uykusuna yatacağım günler de gelicek inşallah...
Bu ara yine piskopatlaştım sürekli bebeğin hareketlerini dinliyorum, özellikle geceleri belki de ondan uyku düzenim mahvolmuş durumdadır. Çocuğu bir rahat bırakmıyorum, azcık sessiz kalsa hemen dönüyorum, kalkıyorum, bişiler yiyiyorum ki kıpırdasın falan... Allahım sen bana akıl selameti ver başka bişi demiyorum....
Asıl asıl bomba bugünün 17 Aralık olması... Bizim hayatımızda hep önemli günler 16-17 ve 18 ine denk gelmiş durumda. Bebişin de normal şartlarda günü 17 şubatta doğuyor... İşte bugünde o önemli günlerden beri... Bundan tam 4 yıl önce bir gece hayatımın akışını tamamen değiştirecek bir partiye gittiğimi nereden bilebilirdim kii??? Beni kedi yavrusu gibi, soğukta dışarda bırakmaya kıyamayan bir heronun hayatımın erkeği olacağını da bilemezdim... Deli gibi içip çılgınlar gibi eğlendiğim bir gecenin sabahında aslında ben ona koca bir hayat için evet demişim!!
Ben öyle güzel günlerde bir kutlama, bir hediye bekleyen biri hiç olmadım... Gerçekten...Uzanıp film seyretmek en güzel hediye olabilir benim için... Sadece o günü yad etmek ya da... Gülmek, birbirimizin o geceki halini düşünüp gülmek, sıcacık bir hissin bütün benliğimizi kapladığını hissettmek... Sonra da nice yıllara demek sıcacık bir öpücükle.... Nice 444444444 yıllara:):)
Comments
Özlem