2005 BİTERKEN... (Biraz eski)

İstanbul’un en gözde semtlerinden tutun da en arka sokaklarına kadar herkeste gizliden bir telaş var. Akşam saatlerindeki koşuşturmalar son günlerde bir kat daha arttmış, kalabalıklar daha bir fazlalaşmış sanki. Süslenen vitrinlerden insan kendi yansımasını göremez olmuş, alışveriş merkezleri hınca hınç dolmuş.Neler oluyor böyle?
Bir sene sonraya ertelenen umutlar gelecek senenin ajandalarında yapılacak işler listesinde yerlerini almaya başladı. Hep bir terslik çıktı ya işler tıkırında gitmedi, planlar suya düştü belki de... Ama yeni bir yıl geliyor şimdi, koca bir yıl. Tam 365 gün var hayallere şans vermek için... Beklentilerin yerini aldatılmışlık almadan kapatmak gerek hemen eski defteri...


Güvendiğim tek şey sıradanlığım.
Her insanın sevinci, hüznü gibi... Kişilerin farklı olması ne kadar önemli ki?
Gözlerden akan aynı yaş, yüzlerde beliren aynı gülümseme.

Herkes gibi ben de koşturmuşum, tek amacım mutlu olmakmış. Ben de yatmışım günlerce, tek ihtiyacım biraz uykuymuş...
Tabaklar dolusu yemek yemişim kah açlıktan kah oburluktan. Sigara üstüne sigara yakmışım, efkardan mıdır bilinmez...
Kadehimi kaldırmışım dostlarıma, sağlınıza demişim en içten duygularımla.
Şu kadar saat telefonla görüşmüşüm, bu kadar saat televizyon seyretmişim. Sonra alıp başımı gitmişim bir müddet, silinmiş takviminden o zamanlar hayret!
Kavga etmişim birileriyle pişman olmuşum üstüne, haber gelmiş sevgiliden "sen de gitme" diye...

Hüzünler üst üste gelmiş, ağlama nöbetleri tutulmuş Aralığın bitmeyen gecelerinde, nihayet son gün gelmiş “Yeni Yılın Kutlu Olsun” dileği eşliğinde...

Comments

Popular posts from this blog

333333333333333333!!!!

4444444444444