Sinirli Yazı
Yazamazmışım dediler....
Bilmem kaç yıllık bir geçmişin gölgesinde kalan kelimelerim yoksa artık eski heyecanı ve etkiyi uyandırmaz mı oldu...
Geçen zamanla beraber benim yazılarımın da mı modası geçti yoksa?
Kimbilir belki de öyle oldu, belki de ben farkında değilim arkamdan konuşulanların, hakkımda sarfedilen kelimelerin benim kelimelerime ne kadar uymadığının....
Bazen bazen o kadar kızıyorum ki kendime, ruhumu saran miskinlik ve üşengeçlik yüzünden görmezden gelmem kendimi, kişiliğimi yıprayor bütün düşüncelerimi....
Yalnız geçen koca bir günün ardından, tek kelime bile çıkmadan ağzımdan, yitip giden bütün korkuların üzerine bir sünger çekmişken, parmaklıkların arasından dünyaya bakarken, geçmişin ne kadar da karışık, bugünün ne kadar da saçma sapan geleceğin ise ne kadar korkutucu olduğunu düşünürken birisinin dürtmesi mi lazım sürekli beni ya da benim mi birilerini aramam gerek...
Çok havalı, çok özel, çok yeni, çok sıradışı cümlelerden oluşan bir yazı gibi beynim...Korkuyorum bazen onunla yalnız kalmaya, belki sürekli birilerine tutunma isteğim, ihtiyacım bu yüzden...
Belki de biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var, daha güçlü olmak, daha kendine güvenir bir tavıra bürünmek için...
Tek bidiğim yaşım kaç olursa olsun, nerede, kimlerle olursa olsun yerimde saymayacağım... Tamamen gençliğin başımda estirdiği kavak yelleri yüzünden yaptığım hataların bedelini ömrümün sonuna kadar ödeyemem... Belki zamanı biraz farklı olacak kendimi ifade etmenin, diğerlerinden biraz daha geç olacak, belki de biraz daha kendi halinde olacak...Ama olduğu zaman çok güzel oalcak, işte bunun için uğraşmak bunu bile bile uğraşmak sadece bedenimi yoruyor, ruhumun ve aklımın hep genç kalmasını sağlıyor...
Aileye, arkadaşlığa, sevgiye, aşka, evliliğe, dünyaya, düne, bugüne, işe, eve, hayata bakışımın neden bu kadar farklı olduğunu, neden içimde kopan fırtınaları bu denli dışarı yansıttığımı, içimdeki sesi neden bastıramadığımı, aklımından geçenlere neden inandığımı, içimdeki sevginin bütün insanlığa yettiğini, iyilik yapmak için yanıp tutuşurken bazen ister istemez saçmaladığımı, özlemeyi neden bu kadar sevdiğimi bir gün herkes anlayacak...
İçinde herşey var..
Bilmem kaç yıllık bir geçmişin gölgesinde kalan kelimelerim yoksa artık eski heyecanı ve etkiyi uyandırmaz mı oldu...
Geçen zamanla beraber benim yazılarımın da mı modası geçti yoksa?
Kimbilir belki de öyle oldu, belki de ben farkında değilim arkamdan konuşulanların, hakkımda sarfedilen kelimelerin benim kelimelerime ne kadar uymadığının....
Bazen bazen o kadar kızıyorum ki kendime, ruhumu saran miskinlik ve üşengeçlik yüzünden görmezden gelmem kendimi, kişiliğimi yıprayor bütün düşüncelerimi....
Yalnız geçen koca bir günün ardından, tek kelime bile çıkmadan ağzımdan, yitip giden bütün korkuların üzerine bir sünger çekmişken, parmaklıkların arasından dünyaya bakarken, geçmişin ne kadar da karışık, bugünün ne kadar da saçma sapan geleceğin ise ne kadar korkutucu olduğunu düşünürken birisinin dürtmesi mi lazım sürekli beni ya da benim mi birilerini aramam gerek...
Çok havalı, çok özel, çok yeni, çok sıradışı cümlelerden oluşan bir yazı gibi beynim...Korkuyorum bazen onunla yalnız kalmaya, belki sürekli birilerine tutunma isteğim, ihtiyacım bu yüzden...
Belki de biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var, daha güçlü olmak, daha kendine güvenir bir tavıra bürünmek için...
Tek bidiğim yaşım kaç olursa olsun, nerede, kimlerle olursa olsun yerimde saymayacağım... Tamamen gençliğin başımda estirdiği kavak yelleri yüzünden yaptığım hataların bedelini ömrümün sonuna kadar ödeyemem... Belki zamanı biraz farklı olacak kendimi ifade etmenin, diğerlerinden biraz daha geç olacak, belki de biraz daha kendi halinde olacak...Ama olduğu zaman çok güzel oalcak, işte bunun için uğraşmak bunu bile bile uğraşmak sadece bedenimi yoruyor, ruhumun ve aklımın hep genç kalmasını sağlıyor...
Aileye, arkadaşlığa, sevgiye, aşka, evliliğe, dünyaya, düne, bugüne, işe, eve, hayata bakışımın neden bu kadar farklı olduğunu, neden içimde kopan fırtınaları bu denli dışarı yansıttığımı, içimdeki sesi neden bastıramadığımı, aklımından geçenlere neden inandığımı, içimdeki sevginin bütün insanlığa yettiğini, iyilik yapmak için yanıp tutuşurken bazen ister istemez saçmaladığımı, özlemeyi neden bu kadar sevdiğimi bir gün herkes anlayacak...
İçinde herşey var..
Comments