S.

Seneye 2014, sonra 2015 falan... Ne acayip 2014 ne demek, nasıl yani? Benim yaşıma neler oluyor böyle, durmadan ilerleyior, depar almış gibi, koşturuyor nereye gittiğini bilmeden...
Bilmiyorum işte, bir yerlerimi yırtsam da bilmiyorum, iç sesini dinlemek çok kolaymış gibi, onu dinle bulursun diyorlar, zihinden ne haber, onun sesinden başka bir ses duyabiliryor muyum ben..

Sürekli felaket senaryoları yazarken o ben onu seyrediyorum, kah hastalık, kah savaşlar, kah dünyanın sonu...Herşey olması gerektiği gibi değil mi, ama öyle olmuyor işte, bendeki zihin bütün olan bitene karşı sessiz kalamıyor, nedense sessiz kalan hep iç sesimmiş gibi geliyor. Ya da kim konuşuyor belli değil, karman çormanım.

Şartlanmışlıklarım ve inanışlarımla beraber akıp giden hayatı seyrediyorum sanki, akamıyorum onunla, çünkü beni öyle  bir sarıp sarmalamışlar ki kıpırdayamıyorum. Soğuk su içersem boğazım şişer çünkü... Ben kuaföre saçımı boyatmaya giderken, önünde geçtiğim camiide sela okunuyor, insanlar saf tutuyor... İnanılmazlıklar ve normallikler arasında sıkıştım sanırım. 31 yaşında bir anne olarak patenle kaymam tuhaf geliyor mesela dalga geçiyorlar, ne garip, ben kimseyle dalga geçemiyorum. ayy yazık diyorum, dalga geçebilmeyi öğrenmem gerek... Yoksa ben de mi ayy yazıkk lardanım, neden olmasın, aslında hepimize yazık, birileri tekbir getirerek insan öldürüyor, birileri yoldan geçerken öldürülüyor, sonra herşey olması gerektiği gibi evet, ama birazcık yardım fena olmazdı. Tamam yardımın en büyüğünü alıyorum, ama bir yanlışlık mı oldu ne, ben böyle yuvarlanmaya başladım yokuş aşağı... Bunları yazarken bile zihnim hösst diyor, kaşınma diyor, lütfen arkadaş olmak istiyorum seninle.

My heart is beating in a different way, Been gone such a long time... diyor kulağımdaki şarkı bu esnada..

Comments

Popular posts from this blog

Götüm başım ağrıyor kimi zaman

Post it!

MP3'ümün içindekiler!!!