aman ne diyim işte....
Bu aralar bizim sülalede yaprak dökümü yaşanmakta... Allah sıralı ölüm versin derler yaa ne de doğru bir lafmış....Önce eniştem şimdi de babanem....Evet babanemi kaybettil. Bizim aile için bir devrin sonu geldi... Çünkü tam olarak bilemesem de yaşı 90 ı geçmişti... Geçen bayram da her bayram olduğu gibi yine onun evinden toplanmıştık, torunun torunu ve o yanyadan foto çektrimişlerdi... Çok acayip olmuştum, kimler kimler doğmuştu ve kimler kimler bu dünyadan gitmiştii. Ama o hep ayaktaydı sanki bu dünyadan hiç gitmeyecekti... Anlatılanlara göre ölümü de hayatı gibi çok rahat olmuş, mekanın cennet olsun....
Kısa kısa haberlerler devam....
Nil Hayal agucuklara ve de gülücüklere başladı, resmen konuşuyor bana cevap veriyor, onu yalnız bırakınca şarkılar falanlar filanlar, müzik dinliyor, tv izliyor, yemekteyizi çok seviyor, çıngıraklarına balıyor, kısacası çok tatlı, aklımı kaçırcam korkarım onu severken bir gün
ısırmak istiyorum....
Bu arada sevgli bir blogger Polonezköye giderken nasıl ince çorağ giymiş aklım hiç almadı...Yahu oralar çayır çimen değil mi her daim tarzlarından taviz vermeyen hatunların hastasıyım, benim en sevdiğim parça bu aralar eşofmn altı ve kocamın tişörtleriiii):
Ondan sonracıma herkezler bahar geldi diye deviniyor yaa burdan diyorumki İstanbulun Nisanından kork arkadaş, ben kar yağdığını bilirim Nisan ayında, hemen gaza geliğ yazlıkları çıkartmayın, kısa kolllu gezmeyin hasta olursunuz mazaallahh (şimdi tam anne oldum işte)
Arkadaşlarımı özlüyorum ben dikkat ettim de benim çocuklu hiç bebekli yok yane bilfill görüştüğüm gidip geldiğim ya daa, bir fikir alışverişinde bulanabileceğim, varsa bana cebini verirmisinizz???
Kafayı yemem dmi ben:)))
Not1: İmla hataları için canım Türkçemden çok özür dilerim ama nasıl yazdığımı bilemezsiniz bunun için anne olmanız lazım, o yeeeee:)
Not2: Sessiz kaldığıma bakmayın ortamlara dönüşüm muhteşem olacak(nerden çıktıysa kendime bir çeşit gaz veriyorum herhal)
Kısa kısa haberlerler devam....
Nil Hayal agucuklara ve de gülücüklere başladı, resmen konuşuyor bana cevap veriyor, onu yalnız bırakınca şarkılar falanlar filanlar, müzik dinliyor, tv izliyor, yemekteyizi çok seviyor, çıngıraklarına balıyor, kısacası çok tatlı, aklımı kaçırcam korkarım onu severken bir gün
ısırmak istiyorum....
Bu arada sevgli bir blogger Polonezköye giderken nasıl ince çorağ giymiş aklım hiç almadı...Yahu oralar çayır çimen değil mi her daim tarzlarından taviz vermeyen hatunların hastasıyım, benim en sevdiğim parça bu aralar eşofmn altı ve kocamın tişörtleriiii):
Ondan sonracıma herkezler bahar geldi diye deviniyor yaa burdan diyorumki İstanbulun Nisanından kork arkadaş, ben kar yağdığını bilirim Nisan ayında, hemen gaza geliğ yazlıkları çıkartmayın, kısa kolllu gezmeyin hasta olursunuz mazaallahh (şimdi tam anne oldum işte)
Arkadaşlarımı özlüyorum ben dikkat ettim de benim çocuklu hiç bebekli yok yane bilfill görüştüğüm gidip geldiğim ya daa, bir fikir alışverişinde bulanabileceğim, varsa bana cebini verirmisinizz???
Kafayı yemem dmi ben:)))
Not1: İmla hataları için canım Türkçemden çok özür dilerim ama nasıl yazdığımı bilemezsiniz bunun için anne olmanız lazım, o yeeeee:)
Not2: Sessiz kaldığıma bakmayın ortamlara dönüşüm muhteşem olacak(nerden çıktıysa kendime bir çeşit gaz veriyorum herhal)
Comments