Yine mi aynı şeyler!

Aradan bu kez birkaç ay geçti. Ve ben yine aynı şeyleri düşünmeye başladım. Aslında yüzüm yok bunları yazmaya ya da aklımdan geçirmeye... ama içim kalamaz böyle olamaz. Doğru sözcükleri tutup yakalamak bazen ne kadar da zor oluyor. Kafam bazen ne kadar da karışık oluyor. Havada kalmış bir sürü düşünce zamansız gelen bu yaz mevsimi gibi beni bunaltıyor. Yağmur ha yağdı ha yağacak derken toprağa bir damla bile düşmüyor. Aynı gökyüzündeki bulutlar gibi birbirimizi sıkıştırıp durmaktan, sıkmaktan öteye gidemiyoruz. Arada bir patlıyoruz ama bu da çok kısa sürüyor. Bizim görmediğimiz, duymadığımız, hissetmediğimiz bir saatde belki yağmur yağıyordur. Belki birisi o kadar çok içten yavarır ki kurumuş toprağına azcık serinlik gelsin diye dayanamaz bulutlar buna... Salıverirler içlerinde ne varsa biiriktirdikleri... keşke bulut olsaydım... zaten benim yağmur olmam çok zor... Daha çok sıcak olacak ortalık, önce çekmem gereken uzun kuraklık zamanları var. Etmem gereken çok yağmur duası var. Bozmam gereken çok yemin var.

O zaman en başa dönelim. Yağmur nasıl oluşurdu?
Yeryüzündeki denizler, göller, su birikntileri sıcak havanın etkisiyle buharlaşır. Buharlaşan su buharı da bulutları oluşturur. Bu bulutlar soğuk havayla karşılaştıkları anda suya dönüşüp yağmur oalrak yer yüzüne dönerler. Bu dönüşüm sğrekli devam eder. .. gibi şeyler anlatmamışlar mıydı? Tam olarak böyle olması böyle buna yakın şeyler olduğuna eminim. O zaman aramızda bir yalancı var. Sonuna kadar devam edecek demişlerdi. Aylardır tek damla düşmedi! Yoksa sonunuma yaklaştık...
Peki ya ben, nerede o değerler, hisler?

Comments

Popular posts from this blog

333333333333333333!!!!

4444444444444