Posts

Showing posts from January, 2012

Elalemin derdi beni gerdi.

Bir konuya açıklık getirmek istiyorum, çünkü nedense network' ümdeki bu insanların varlığı beni günden güne inanılmaz rahatsız ediyor! Çocuk yapmak bir tercihdir. İster yaparsınız ister yapmazsınız. Ama bu size orda burda fkir beyan etme hakkı vermez. Sebebini annenize sorun o size anlatır.  Hani dünya kötüye gidiyor ya hergeçen gün, böyle bir dünyaya çocuk getirmek istemiyorsunuz! Çocuklar hep ağlar ya ayak bağı olur size, özgürlüğünüz kısıtlanır, kariyeriniz yarım kalır, para kazanmazsınız, tatilere gidemezsiniz, mazallah özel hayatınız biter. Yazık olur size! Çünkü siz de ananınız karnından böyle 1.80 doğdunuz di mi? Hatta anneniz babanız da bu dünyaya sadece sizi doğurmak için geldi, kimse bebek olmadı, çocuk olmadı. Kedi besleyen, kedi seveni itakdir edersiniz. Ama bir arkadaşınız evlenip çocuk yapınca onu hayatınızdan bir güzel çıkartırsınız. Size tek bir şey söyleyeceğim ve bir daha bu konuyu hiç açmayacağım. Neler kaçırdığınızın farkında bile değilsiniz!  

Bebelere balon.

Image
Uzmanlara göre bebek anne rahmine düştüğü andan itibaren herşeyi hisssetmeye başlarmış. Ne kadar acayip değil mi? Acaba annem hamileyken ben neleri hissettim diye düşünmeye başladım. Kayıvalide, kayınpeder, geleni gideni, misafiri eksik olmayan bir ev, sobalı, merdaneli çamaşır makinalı, 2 çocuk, akşam yemeği, bez yıkama derdi ve daha neler neler... Annem bunlarla uğraşırken henuz 20-21 yaşında, bana hamile ve 2 yaşında da bir oğlu var. Varın siz düşünün benim neler hissedebilmiş olacağımı! Ya da annemin o zamanlar neler hissettiğini. Bazen babama bakışlarında o günlerin kadersizliğini ve hüznünü görebiliyorum...  Ya benim kızım ne durumdaydı ben hamileyken? En  büyük derdim mide bulantılarımdı. En fazla onun sıkıntısını yaşamışımdır. Hani şimdinin teyzeleri, ananeleri bizim çocuk büyütme yöntemlerimizi beğenmezler ya,"amannn bizim zamanımızda yoktu da ne oldu" falan derler, onlara verecek o kadar çok cevabım var ki aslında... O yüzden hissettiklerinize ve yaşadıklarını

Bugün tam 2 yıl oldu!

17 Ocak 2010 Pazar, saat sabah 5 suları. Karnımda inanılmaz bir sancıyla uyandım uykumdan. Annem salondaki  kanepede yatıyordu, rica etmiştim biz de kal ben iyi değilim diye. Yanına gittim, karnım çok ağrıyor dedim, ne biliyim daha önce hiç doğum sancısı çekmedim ki, dakikalar ilerledikçe sancılarım değişmeye ve artmaya başladı, nefesim kesilir gibi oluyordu. Annem bana meyve suyu getirmek için ayağa kalktı, şekerli bişiler içmek iyi gelirmiş güya... Bir yudum almamla çığlığı bastım, bütün içim bacaklarımın arasından süzülmeye başlamıştı çünkü suyum gelmişti! Titreyen bacaklarımla üstümü değiştirmeye çalışıyordum bir yandan da Rasime doktoru araması için bağırıyordum, saniyeler sonra taksideydik hastane yolunda. Deli gibi sancı çekerken sürekli ebe teyzeler gelip bana bakıyordu, nihayet doktorumu gördüm kapıda, sabahın köründe takım elbiselerle belirdi karşımda. Beni sakinleştirdi, ameliyat odasını hazırlatmaya gitti. Çünkü kızım o kadar aceleciydiki içerde kakasını bile yapmıştı, de

Hiç

Hiçbirşey yapmadan bütün gün oturabilirim gıkım bile çıkmadan. Hatta bir noktaya kilitlenip bakabilirim öye uzun uzun. Bu aralar böyle hissediyorum. Hepinizin facebook profilne bakıyorum tek tek, bir manyak gibi. Aslında üreten ve çalışkan bir insan olmayı çok seviyorum ama bazen kanım donuyor, içimdeki tembel garfield uyanıyor. Eski heyecanımı kabettim artık iyice sektöre karşı. Farklı şeyler yapmak çok istiyorum. Sıfır olan girişimci tarafım yüzünden de mal gibi kalıyorum. Birinin beni dürtmesini ya da elimden tutmasını istiyorum. Başarının artık tesadüf olmadığını biliyorum.Bizim cadde de küçük bir dükkan var, oraya manav mı açsam diye düşündüm ciddi ciddi! Bundan 10 sene önce birileri bana şu andaki "kariyer"durumumu söylese hiç şaşırmazdım, çünkü o zamalar da ne yapacağım hakkında hiç bir fikrim yoktu. Ne bir hedef ne bir gaye. En çok istediğim hafta sonu gelsin de Taksime gideyim içeyim unatayım olurdu, neyi unutacaksam artık! Birileri beni sarssaydı keşke, gerçekt