Posts

Showing posts from September, 2007

Bu Sonbahar başka Sonbahar

Yaz mevsiminden yeni çıkmış bedenim ve ruhum biraz yorgun şimdi... Ne de olsa uzun bir yaz oldu.... Hiç olmadığı kadar sıcak, sessiz... Farklıydı bir o kadar da aynıydı... Yazdı işte... Sadece yaz... Her geçen yıl değişen iklim şartları korkutuor şimdi. Yılın en yağışlı aylarından birini böyle kupkuru karşılamak hiç yakışımıyor biz İstanbullulara... Ama ne gelir elden geciken sonbaharı beklemekten başka... Düşünüyorum da değişen sonbaharla beraber hayatta mı değişiyor? Beklentiler, umutlar, aşklar, her şey....Hayata dair ne varsa değişiyor mu? Beni asıl korkutan bu sanırım... Değişimden en fazla yara alanlardan biri arkadaşlık... Nasıl sonbaharda artık yağmur yapmıyorsa, havuzlarda kuru yaprak yerine hala pırıl pırıl su varsa ve ben hala kısa kollular ile dolaşıyorsam arkadaşlık da artık biribirini arayıp sormayan hatta yaşadığından bile haberi olmayan insanların eline düşmüş bir durumda... Beraber geçen onca yılın bırakın önemini hatırasını bile görmezden gelen insanların elinde oyunc

15th Street

Bırakmak kendini müziğe... Kendini unutmak oralarda bir yerlerde. Kimsenin uğramadığı, kimsenin olmadığı yerlerin birinde... Öyle bir melodi ki, insanı yazmaya teşvik ediyor. Başka alemlerde nefes almaya, yaşamaya, yaşamaktan korkmamaya.. Bir şarkı bunu sağlıyorsa , değersiz olan insan mı? Belki de bütün şarkılar değersiz, insan değer katıyor bu şarkıya... Değerli şarkıları değerli insanlar yazıyor, dillendiriyor bütün korkuları, arzuları, yalnızlıkları, panikleri, sevgiyi, nefreti... Aslında insan çok değerli...Değerli...Ama yalnız. Yalnızlık, değerli...

Çocukluğumun mutluluğu

Hayat ne garip... Geçen her yılla beraber yaşamın türlü yüzleri çıkıyor ortaya... O kadar çok şey var ki yaşanabilen ve o kadar çok acı var ki çekilebilen... Sezen Aksu şarkıları gibi hayat.... O kadar hakli ki dizeler, sözler... Zaman ne kadar da kısa. Tıpkı hayat gibi. Şarkılar gibi... Eskiden olduğu gibi... Gelecekte de aynı... Yaşayan tecrübe ediyor bunu, sırası gelen görüyor bütün gerçekleri. Yaş ilerledikçe omuzlara binen yükler artıyor, bulutlar kararıyor, uykusuzluk kol geziyor. Koca bir yalnızlık korkutuyor kimi zaman, kimi zaman da en sevdiğin... Bir cam kenarında oturan, yaşlı gözleriyle sokağı izleyen biri beliriyor anılarda... Eskinin kokusu vardır... Hafif rutubet, belki biraz küf... Rahatsız etmeyen bir koku... Çocukluğumun evlerinin kokusu... Tahta merdivenlerin gıcırtısı, taş evlerin serinliği...Şen kahkalar ara sıra, bir bebek ağlaması, çocuk çığlığı... Hoş sohbetler ardı sıra...Ne küresel ısınma derdi var ne de geçim sıkıntısı. Ağızların tadı kaçmamış henüz. Kuraklık