Yoga Halleri
Blog tutmak ciddi bir iştir, düzen ister, emek ister, zaman ister hatta yürek ister. Samimi bir yazı yazmak için kendinle yüzleşmeyi göze almak şart. Utanmadan, sıkılmadan, kaçmadan, korkmadan... Benim yaptığım gibi değil yani. Yazdığım herhangi birşeyi hiç bir zaman beğenmediğim için çoğu zaman yazmak için kudursam da elim klavyeye gidemez durumda. Bu da benim hallerimden biri. Kafamin içinde mi, yoksa bedenimin başka yerinde mi olduğunu henüz tam kestiremediğim bir sesle konuşmakla geçiyor günlerim. O soruyor ben cevap veriyorum, ya da veremiyorum. O bir yandan sürekli eleştiriyor herkesi ve herşeyi. Yoga yaptığım stüdyoda dersi beklerken başlıyoruz yine. Şuna bak, ona bak, ne giymiş, bu kız da ne salak, şu da herkesle arkadaş, bu da kendini bir şey sanıyor, burada gerçekten yoga yapmaya gelen yok, millet ortam peşinde, öffff sıkıldım, ne işim burda, yapamıyorum zaten pozları, kaç zaman oldu hala kaslarım ağrıyor, meditasyonda sıkılıyorum, gözlerimi açmak istiyorum, midem bulanıyor